12 Haziran 2015 Cuma

MESCİD-İ AKSA




MESCİD-İ AKSA



Mescid-i Aksa (Arapça: المسجد الأقصى),İslam dinine inananlarca kutsal mekânlardan biridir.



Mescid'i Aksa halife Hz.Ömer tarafından M.S.638 yılı itibariyle yaptırıldığı,daha sonra Emevi halifeleri I.Mervan ve Abdulmelik tarafından genişletilerek I.Velid zamanında son şeklinin verildiği bilinmektedir.




Türkçede "En Uzaktaki Mescit" anlamına gelir. "Beyt-i Makdis" veya "Beyt-i Mukaddes" adı da verilir.




Mescid-i Aksa'nın yapımı:



Bir İslam mabedi olan Kubbetüs Sahra 7.yüzyıl sonlarında inşaa edilmiştir ve yine avluda yaklaşık aynı dönemde yapılmış olan Mescid-i Aksa bulunur. Bu ikisi aynı tepe üzerindeki farklı islam dini yapılarıdır.



M.S.638 yılında Hz.Ömer döneminde Kudüs fethedildikten sonra Mescid-i Aksa inşa edildi.Hz.Ömer'in burayı seçmesi o mekâna atfedilen kutsiyetten ileri geliyordu. Mescid-i Aksa daha sonra Emevi halifelerinden Abdülmelik bin Mervan zamanında genişletildi. Mescid-i Aksa'nın hemen yakınında bulunan Kubbet-üs-Sahra adlı mabed de halife Abdülmelik bin Mervan tarafından inşa ettirilmiştir.




İslam'daki yeri:



Mescid-i Aksa,Kudüs şehrinde bulunan Müslümanların ilk kıblesidir.Kıblenin yönü daha sonra Mekke'deki Mescid-i Haram'a çevrildi.




Sebe suresi'nin 14.ayeti şöyledir;



"Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimizde,onun ölümünü,bastonunu yiyen ağaç kurdundan başka onlara gösteren olmadı.Böylece o yere yıkılınca, anlaşıldı ki cinler eğer gaybı biliyor olsalardı aşağılayıcı azabın içinde kalmazlardı."




Ayetin tefsirinde şu bilgiler verilir: Hz.Süleyman,Mescid-i Aksa'nın inşasında cinlerden de yararlandı.Bu inşaat işinde insanların yapmaya güç yetiremeyecekleri zor işleri cinler yapıyorlardı.Ancak Hz.Süleyman bir gün mihrabında asasına dayanmış halde ibadet ederken öldü.Cinler onun ibadet ettiğini sanarak işlerini yapmaya devam ettiler.Sonuçta Hz.Süleyman'ın asasını içten güve yedi ve asa kırılınca onun cesedi de yere düştü.Böylece öldüğü anlaşıldı.




Miraç; İslamda Mescid-i Aksa'nın müstesna yerinin bir sebebi de Hz.Muhammed'in(s.a.v) isrâ ve miraç mekânı olduğuna inanılmasıdır.Rivayetlere göre Hz.Muhammed(s.a.v) Ramazan ayının 27.gecesinde önce Burak isimli bineğe,bindirilerek Mescid-i Harâm'dan alınmış ve Mescid-i Aksa'ya götürülmüştür.



"Kulu Muhammed'i bir gece Mescidi Haram'dan (Kabe'den) yola çıkararak,
kendisine bazı mucizelerimizi,olağanüstülüklerimizi gösterelim diye,çevresini kutsal kıldığımız Mescidi Aksa'ya (Kudüs'e) ulaştıran Allah,her türlü noksanlıktan uzaktır.O her şeyi işiten ve her şeyi görendir."

İSRA SURESİ 1.AYET



Günümüze kadar yaşanan olaylar:


21 Ağustos 1969: Denis Michael Rohan adlı Avustralyalı bir Yahudi Mescid-i Aksa'yı kundaklama girişiminde bulundu.


Nisan 1980'de Meir Kahane, Mescid-i Aksa'nın bir köşesine patlayıcı madde koyarak patlatmaya çalıştı.


8 Nisan 1982'de bir kez daha Mescid-i Aksa'nın ana girişine patlayıcı madde yerleştirildiyse de cami görevlileri tarafından patlamadan ortaya çıkarıldı.


10 Nisan 1982'de Meir Kahane taraftarlarından bir grup militan, zorla Mescid-i Aksa'ya girmek istedi.


21 Mart 1983'te Mescid-i Aksa'ya gizli bir yoldan girmek için tünel açıldığı tespit edildi.


14 Ocak 1986'da Knesset üyesi bazı parlamenterler askerlerin koruması altında Mescid-i Aksa'ya girmek istediler.


8 Ekim 1990 tarihinde Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıda 30 Filistinli hayatını kaybetti, 800'e yakını yaralandı.


28 Eylül 2000 tarihinde Ariel Şaron çok sayıda İsrail askerinin ve polisinin koruması eşliğinde, normalde müslüman olmayanların girişine izin verilmeyen Mescid-i Aksa'yı ziyaret etmesiyle pek çok çevre tarafından "provokasyon" olarak nitelendirildi. Filistinlilerde infial yaratıp şiddetli protesto gösterilerine neden olan "İkinci İntifada" (ayaklanma) patlak verdi ve beş yıl sürdü.


Mescid-i Aksa resmen Ürdün Evkaf Bakanlığı yönetimi altındadır. Ama İsrail Devleti Kudüs'ü ilhak ettiğini iddia ettiği ettiği için efektif yönetim İsrail devleti otoritesi tarafından yapılmaktadır. Ekim 2009 tarihinden itibaren İsrail Mescid-i Aksa'ya girişi kısmen engellemistir.